3 Eylül 2012 Pazartesi

Tutkusuzluk

Tutkuyla bağlanabileceğim bir şeyler bulmak lazım. Okuduğum yazılarda insanlar hobilerinden yeteneklerinden hayatları boyunca ne kadar çok yapmak istediklerinden bahsediyorlar. Hobi olarak nasıl başladıklarından hayatlarının merkezlerine nasıl koyduklarından hatta işleriyle nasıl yer değiştirip, hobilerini işleri yaptıklarından. Tüm bunları okuduğumda dönüp kendime bakıyorum, ve bulduğum çok bir şey yok... Kendime içten içe üzülüyorum.
Üç beş kitap okumuş biri olarak; evet evet olsa olsa bu modern insan problemi, kökenine inersek tüketim toplumunda hiç bir şeye tutkuyla bağlanılacak düzeyde değer verilmiyor, her şeyi geçici, emek harcanmıyor, çoğunluk da benim gibi olsa gerek" diye ahkamlar kesiyorum sosyal ortamlarda. Ancak tüm bu tespit ve analizlerim hiçbir bilimsel araştırmaya dayanmıyor, sanırım araştırma merakım pek yok diye akademisyen olamadım ben. Bu da başka bir hikaye...
Kendime dönüp baktığımda çocukluğumda, gençliğimde hiç hobim olmadı benim, sadece başarılı bir öğrenciydim, ailelerimizin bizi kurslara göndermediği dönemlerdi; benim de heves etmediğim, göndermeleri için diretmediğim. Üniversitede çokça kulübe girdim çıktım, düzenli olarak devam ettim ama son sınıfa geldiğinde hepsini teker teker geride bıraktım, hiç birisini hayatıma katmadım. Merak etmedim, adım atmadım...Yazılar okuyorum, merak ettiğiniz bir kursa gidin yazılın, hayatınızı renklendirin, haydi durmayın iç sesinizi dinleyin diyorlar. Peki ya hiç bir şeyi merak etmeyen, heves etmeyenler  için ne yapmalı, nasıl bir yol haritası çizilmeli. Örnek yol haritası:
1. Önce kendinizi keşfedin,
2. Neyi sevip sevmediklerinizi bir yere yazın,
3. Sevdikleriniz üzerinde yoğunlaşın, zorla hobi çıkarmaya çalışın
4.  Halen bulamadınız mı ? Çokça bulunan yaşam koçlarından yardım isteyin onlar mutlaka size yardımcı olurlar.

İlk üçünü kendi üzerimde deneyeceğim, dördüncüsüne henüz güvenmiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder